Vücudun üretemediği, sentezleyemediği ve mutlaka dışardan alınması gereken yağ asitlerine esansiyel (gerekli) yağ asitleri (EYA) denir. EYA, insan ve diğer memeliler için mutlak gerekli olup çoklu doymamış yağ asitleridir.
Omega-3 hayvansal kaynak olarak balık (ringa, uskumru, sardalye, alabalık ve somon) ve az miktarda yumurtada bulunur. Bitkisel olarak; keten tohumu yağı, kanola yağı, soya fasulyesi yağı, ceviz, balkabağı çekirdeği, kenevir tohumu yağı ve semizotu gibi yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ALA’dan zengindir. İnsan sütünde omega-3 yağ asitleri önemli miktarda bulunur. Ancak EPA ve DHA’nın ana kaynağı deniz balıklarıdır.
Diyetle alınan omega-6 yağ asitleri proinflamatuvar (iltihap tetikletici) moleküllerin öncüsüdür. Omega-3 yağ asitleri ise antiinflamatuvar (iltihap önleyici) moleküllerin öncüsüdür.
Omega-3 yağ asitlerinin anne ve bebek sağlığındaki rolü:
Omega-3 yağ asitleri;
- Bebeğin beyin ve retina gelişiminin desteklenmesi
- Erken doğum riskinin azaltılması
- Hamilelik süresinin ve bebeğin doğum ağırlığının artırılması
- Doğum sonrası depresyonundan korunulması
- Omega-3 yağ asitleri ayrıca çocuğun matematik zekasının geliştirilmesine, okuma, telaffuz ve yazma becerisini artırılmasına yardımcı olabilir.
Omega-3 yağ asitleri vücutta sentezlenmedikleri için mutlaka dışarıdan alınmalıdır:
Vücudun üretemediği ve mutlaka dışarıdan alınması gereken yağ asitlerinden omega-3 yağ asitlerinin mevsimsel bırakılması veya ara verilmesi ile ilgili önyargılar gerçeği yansıtmamakta olup; yaz aylarında kullanımının sakıncalı olduğunu gösteren hiçbir bilimsel veri olmadığından bu aylarda kullanımında kısıtlama yoktur. Bu önyargı D vitamin ihtiyacının farklı kaynaklardan sağlanması üzerine oluşmuştur. D vitaminin en önemli kaynağı güneş ışığıdır. Besin olarak sadece yağlı balık ve balık karaciğer yağında, az miktarda ise kırmızı et ve yumurtada bulunur. Kemik gelişimi, bağışıklık sistemi ve metabolizma için önemli görevleri bulunan D vitamini ihtiyacı güneş ışığının daha az olduğu kış döneminde balıktan karşılanır iken yaz döneminde ise gün ışığının bu ihtiyacı giderdiği, dolayısıyla balık yağına gerek olmadığı algısı gelişmiştir. Ancak balık yağlarının vücudumuzun ihtiyacını karşıladığı asıl madde omega-3 yağ asididir. Bu nedenle yaz-kış balık yağı tüketimi gereklidir.
Omega 3 yağ asitleri takviyesi kullanılırken dikkat edilmesi gerekenler:
Omega 3 yağ asitleri takviyesi kullanılırken dikkat edilecek olan en önemli konu kalitedir. Balık yağının yararlarından faydalanmak için ağır metaller ile kirletilmemiş balıktan elde edilerek rafine edilmiş balık yağı kullanmak gerekir. Kullandığınız balık yağının bu tür zararlı maddeler içermediğinden emin olmalısınız. Aynı risk besin olarak tüketilen balıklarda da olabileceği için aynı uyarı bunun içinde geçerlidir.
Balık yağının kokusu özellikle çocuklarda neredeyse balık yemekten bile uzaklaştıracak kadar kötü olabilir. Bu durumda, balık yağı içmek hem anne hem de çocuklar için eziyet haline dönüşebilir. Günümüzde gelişen teknoloji ile kokusuz balık yağı üretilebilmektedir. Ayrıca şişe formunun dışında tek kullanımlık kaşık formunda olan, ülkemizde üretilip, Amerika dahil dünyanın pek çok ülkesine ihracatı yapılan ürünler piyasada bulunmaktadır. Tek kullanımlık kaşık formu her mevsim taşıma ve kullanım kolaylığı sağlaması nedeniyle tatilde de balık yağının içilmesini kolaylaştırır. Balık yağının formülü ve alınması gereken miktarı tam olarak karşılaması da önemlidir. IFOS kalite güvencesi de mutlaka aranmalıdır, çünkü bu uluslararası güvence ile balık yağının saf olduğu, içinde hiçbir kimyasal zararlı maddenin bulunmadığı ispatlanmış olur.
Sonuç olarak; balık yağları sadece D vitamin kaynağı değildir. Balık yağının ihtiyacı karşıladığı ana madde, alınması zorunlu olan, insan vücudunun sentezleyemediği omega-3 yağ asididir. Yüksek miktarda D vitamini içermeyen balık yağlarının yaz döneminde de tüketilmesi omega-3 ihtiyacının giderilmesi adına önemlidir.